Şehirlerin ve yörelerin kendine has şiveleri ve kelimeleri olması bana çok eğlenceli geliyor. Karadeniz Bölgesi’nde olmasına rağmen daha çok İç Anadolu özellikleri taşıyan şehrim Amasya’da yıkanmaya çimmek, herhaldeye ellağm, yumruğa zımzık (hatta zımzuh) derler; civardaki şehirlerin çoğunda olduğu gibi. Ama en hoşuma giden, gayri anlamında söylenen “heri”. Heri bir huydur Amasya’da : ) Amasyalıya heri ne demek diye sormuşlar, ne biliyim heeri demiş : ) Söyleyiş farklılıklarına da örnek verecek olursam; “Git hele”, “Bak hele” gibi ifadeler gidele, bakale, gelele olarak kullanılır. L ve r harfi ile başlayan kelimelerin başına i getirilir: “İlağani irafa goy, İramazan gelü ilazım olu (Leğeni rafa koy, Ramazan gelir lazım olur)”. ya da örüzgar (rüzgar) gibi. Rasim dedeme herkes İrasim dediği için kısaltmalarda baş harfini i yaptıkları oluyor.
Uzatmak isterdim ama asıl anlatmak istediğim, bizim köydeki ağız. Bizim köy, nam-ı diğer Yıkılgan. Yıkılganca sözlük ile Yıkılganca Yazı Dizisi’ne başlıyorum. Ama önce Yıkılgan köyünden bahsedeyim biraz.
Köyüm Yıkılgan
Amasya’nın merkezine bağlı, Taşova yolu üzerindeki bu köy dağlarda kurulmuş, oldukça yüksekte. Arabayla yaklaşık 10 dakika tırmanıyorsunuz, varın yürüyerek ne kadar yorucu olur siz hesap edin. Rivayete göre üç aile yerleşmek üzere köyün bulunduğu bölgeye gelirler. Verimli toprakları, bol su kaynakları, temiz havası ve yüksekte güvenli bir yer oluşu cazip olsa gerek ki tüm yükleriyle tırmanmayı göze almışlar. Ancak öyle yorulmuşlar ki vardıklarında yıkılıvermişler, yıkıldıkları yere de Yıkılgan demişler. Meyvecilikle uğraşan köylünün en çok yetiştirdiği meyve, kiraz. Amasya deyince akla elma gelse de, kirazın yetiştirme ve satış şartları daha cazip. Bunun dışında şeftaliden kızılcığa, incirden çileğe türlü çeşit meyve var. Aynı şekilde pek çok sebze de üretilmekte ancak satışı yaygın değil. Elma ve ceviz üretimi hızla azalmakta, köylü bahçelerini kiraz bahçelerine dönüştürmekte. Bu dönüşümden en çok nasibini alan da maalesef ekin oldu, un ve ekmek dışarıdan temin ediliyor. Aynı şekilde artık hayvancılık da yok denecek kadar az. Bizim oraların deyişiyle “Artu koyler de şaar oldu anam! (Artık köyler de şehir oldu anam!)” Köyden şehre göç yaşansa da, şehirden köye göç de azımsanmayacak derecede. Çeşitli sebeplerle gençliğinde şehre taşınmış köylüler emekli olduktan sonra yeniden köye yerleşiyor ve tarımla uğraşıyor, bakınız annem ve babam. Ne çok uzattım, artık gelelim asıl konuya. Bahsedeceğim kelimelerin bazıları sadece bizim köyde değil civar bölgelerde de kullanılıyor.
Yıkılganca sözlük
Yağkamak – yumak: Yıkamak – İlağani yağka da getü. ya da – Çamaşurları ağşamdan yudum.
İslak: İyi, düzgün (ıslah) – Bi islak ütülemiş ki heç gırışığı galmamış.
Sef: Yanlış, ters (Sehv) – Sef gomuşum, düştü.
Gilağni: “-ce” eki anlamında kullanılır, iyice gibi. – İslak-gilağni durula, kopük kalmasın.
Bi yammada: Bi emmede, bir anda, ansızın – Bi yammada uyudu, çok sürmedi.
Kitten: Cidden – Kitten mi diyon?
Öteaççe: Öte bahçe, yan bahçe – Öteaççeden geliyom, biberleri suladım.
Sıvarma: Sulama – Tahtapuğardaki iki andalı sıvardım da geliyom. (Tahtapınar, bağlar mevkiindeki bölgelerden biri)
Andal: Dağlık bir köy olduğu için yamaçta yer alan bahçelere basamak şekli verilmiştir, her bir basamağa andal denir. – Yokarı andala iki badılcan (patlıcan) ektim.
İki: Birkaç, biraz – Yıkılgan’da anneniz “Öte evden iki patatis getü.” dediyse asla sadece iki tane getirmeyin : )
Öte ev: Öteki oda, yan oda. Çoğunlukla kiler şeklinde kullanılan odaları ifade eder.
Çağ: Çocuk – Çağlara bağır sofra hazır.
Seyitmek: Koşmak, koşar adım gitmek (seyirtmek) – Seyiderek git, tez gel.
Daklaşmak: Sataşmak – Daklaşman (daklaşmayın) çağlar, gözel gözel oynan hadi bahıym.
Göğ: Olmamış, ham. Çilekler daha göğ anam olunca yen e mi.
Şip: Hızlı, çabuk – Şip ol heri eccük (biraz).
Etme: Anlam olarak heriye benzeyen, genellikle merak içeren veya agresif ifadelerde kullanılan bir ünlem – Gidele etme şordan, zımzuğu yiyecen aha şindi! ya da Etme şo çaanın adı neydi ola?
Kafası finikmek: Başı şişmek, zihnen yorulmak – Üç saat ödev yaptım, gafam finikti.
Çiğit: Meyvenin çekirdeği – Çiğitlerini yutma garnın ağru.
Cızlak: Krep – Gaavaltına (kahvaltıya) cızlak ettim gel de yiyek.
Hamursuz: Ceviz ve haşhaşlı hamurdan yapılan pide şeklinde ekmek – Hamursuzunan ekmek bişüdüm (pişirdim) bayrama.
Gı: Kadınlar için kullanılan hitap ifadesi – Abum gı bi bardak su verele içim yandı, gozüğün yağını yiyim.
Dan: Erkekler için kullanılan hitap ifadesi – Dan! Gelele şoraya bi şey dicaam sağa.
Kişi: Erkek – Gişiler cumadan çıkmış.
Süğelmek: Ayakta durmak – Ali’yi gordün mü? – Gordüm, okulun oğünde suğelmiş duruyodu.
Sırıtmak: Bu da ayakta durmak ama daha çok sinir bozucu bir şekilde ayakta durmak – Orda sırıtma da gel yardım et bağa.
Küpeli: Büyük, kulplu kazan; ev dışındaki ocaklarda kullanılır. – Bi kupeli bekmez gaynattım, hebümüze yeter bu sene.
Bıldır: Geçen sene – Bıldır hacca gittiydi ordan getümüş bunu.
Bağraç: Kova (bakraç) – Koca bi bağraç süt getüdüm, için anam.
Bandik: Şalvar – Bandiğin gozelimiş gı yeni mi diktüdün?
Pahla: Fasulye (Bakla. Bildiğimiz baklaya ise eşek pahlası denir.) – İki andal pahla ektiydim, sıvarılacak duruyo.
İlmek: Çarpmak – Topu nereye atıyon dan! Gafama ildi.
Tikan: Bakkal dükkanı – Tikandan pil al da gel, goş!
Öte-beri: Çeşitli eşyalar – Öteyi beriyi topladım da öyle çıktım.
Hasuda: Süt, şeker ve nişasta ile yapılan bebek maması – Çaaya hasuda yaptım da yedüdüm aha şindi.
Makat: Divan, sedir – Makada otur da eccük soluklan.
Tırtır: El traktörü. Köyde bahçelere ulaşım ve mahsulleri taşıma için bu alet kullanılır, çıkardığı sesten dolayı bu isim verildiğini düşünüyorum. İstop özelliği yoktur, tavşan ve kaplumbağa olmak üzere iki ileri ve bir de geri vitesi vardır, süper bir alettir. – Tırtırınan (tırtırla) Gocaboz’a gettim de ordan geliyom. (Kocaboz, bağlar mevkiinde bir bölge)
Ramuk: Römork, çoğunlukla tırtıra takılan römork için kullanılır. – Gasaları ramuğa yukledim götürecağm aha şindi.
Dışarı çıkmak: Tuvalete gitmek. Tuvaletler eskiden çoğunlukla ev dışında olduğu için bu ifade kullanılır. – Bi dışarı çıkıyım da geliyom.
Dadak: Kolay – Bu merdivenler önceden bağa dadak gelüdü şindi çıkamıyom.
Cımbar: Meyvenin, en çok da kirazın birkaç tanesinin bir arada bulunduğu dal çıkıntısı – Şo dalda iki cımbar galmış onları da al.
Cımbarlamak: Meyvenin kendisini koparmak yerine cımbarı ile birlikte toplamak. Çok kötü bir şeydir, yapmayın. – Gızım cımbarlama, bah seneye meyve olmaz gozüğün yağını yiyim.
Mağal: Çapa – Pahlayı mağalledim de gopuyo valla bacaklarım.
Dökmeci: Köye gelen satıcı, bohçacı – Dökmeciler gelmiş gumaş bakmaya gidiyom aha, sen de gel.
Zere: Zira. ”Ha, şimdi anladım” anlamında kullanılır. – Dün gece makatta uyudum. – Zere, ben de diyom yatağı niye bozulmamış.
Keşik: Sıra. En çok sulama sırası için kullanılır. Keşik bizde, Goloğünü sıvarmaya gidiyorum aha. (Goloğü: Gölönü, bağlar mevkiinde bir bölge)
Sığırtmaç: Su keşiğini ücret karşılığı ayarlayan, keşiği gelenlere haber veren görevli – Sığıtmaçtan haber geldi mi?
Çekem: Bu da su keşiğini ayarlayan kişi, daha sık kullanılır.
Şellek: Salya – Şellağni akıta akıta yiyo şuna bahale etme.
Yalaşuk: Kirli – Gaplara gacaklar yalaşuk duruyo, yumadın mı?
Zibillik: Çöplük – Gumandanın pili nerde? – Tukendi deyin (diye) zibilliğe attıydım.
Yiti: Acı, sert tadı olan – Yimah (yemek) yiti olmuş, dura dura yitildi ellağm.
Yetilmek: Olgunlaşmak – Kirazlar yetilmiş toplamıyonuz mu daha?
Yerişkin: Yetişmiş, olgun – Yerişgun insanın hali bi başga canım!
Terek: Tabak ve diğer kap kacakların dizildiği, duvara sabit raflar – Terekten tabahları getü de yimağmizi yiyek.
Büklük: Dikenli çalıların bulunduğu yerler – Buklüğün orda yılanı gordüydüm sıçırayıverdim aha şorayaca (şuraya kadar).
Tirit: Yemeğin suyu – Tiridinden bol go anam da ekmek banıym. (bkz. Tiridine bandım)
Zarincilemek: Ağır işten yorulmak, incinmek – Anam şoncağcık (şu kadarcık) işten zarinciledim etme, sanki daş daşıdım.
Kelezimek: Yorulmak, yıpranmak – Zabattan belli (sabahtan beri) kiraz topluyom, kelezidim yavrum.
Konak: Misafir – Düğünümüz var, epey gonak gelü öte koylerden.
Zabaan behli: Sabahın erken saatleri, sabah körü – Zabaan behlinde ne işin var, düşünde gordün ellağm?
Comutmak: Somurtmak – Ne comutup oturuyon, Garadeniz’de gemilerin battı ellağm?
Coğul: Sıvının boca olması. İkileme şeklinde de kullanılır. – Bağraç devrildiydi coğul da aktı. ya da Anam şordan gelene gader (kadar) coğul coğul terledim, nası da sıcak etme!
Modullu: Eşeği dürtmeye yarayan, ucu çivili sopa : ( Seni galdumaya (kaldırmaya) modullu ilazım, gız gaksenem (kalksana)!
Dene: Buğday tanesi – Deneleri gaynattum da tama (dam) serecağm aha şindi.
Çalmak: Sürmek – Ekmağne yağ çalıym mı, bidecük (birtanecik) çaam benim.
Zaman ile ilgili bazı kavramlar
Aprul: Nisan ayı
Gücük: Şubat ayı
Zemheri: Ocak ayı
Karakış: Aralık ayı
Eski hesap: Rumi takvim – Eski hesaba göre Mart dokuzu çıkmadı, havalar ısınmaz daha golayna (kolayca).
Aile üyeleri ile ilgili bazı kavramlar
Aga: Abi (aka)
Abu: Abla
Eme: hala
Hala: Teyze
Ebe: Babaanne, anneanne
Gadinge: Yenge (Gadinge “kadın gelin”, yenge de “yeni gelin” demek aslında.)
Yer adları
Bir de bağlar mevkiindeki bölgelere verilen isimler var. Köyüm dağ köyü olduğu için evler yüksekte bir arada kurulmuş, bağların (yani bahçeler) bulunduğu yerler ise meskenler mevkiinin alt kısımlarında bulunuyor. Meskenler mevkiinin üst kısımlarında da bahçeler yer almakta. Bu bölgelere isim verirken coğrafi şekiller kadar yaşanmış olaylar da etkili olmuş. Mesela Mezarlığın Önü bölgesi köy mezarlığının aşağısında kalıyor, onun da aşağısında kalan kısım olan Cenez Taşı’nda ise eskiden defin işleminden önce cenaze namazı kılındığı için musalla taşı anlamında “cenez daşı” denmiş. Köyün yukarıdan panaromik manzarasını gören bölgeye Bakacak, dere kıyısındaki bölgeye de Dere denmiş.
Annemden aldığım bilgilere göre tüm bölgelerin isimlerini şu şekilde tarihe not düşüyorum: Mezarlığın Önü, Köysün, Tahtapınar, Dere, Dibek Söküsü, Ağır Tarla, Çat, Kocaboz, Harman, Bakacak, Fıdıllık, Kale, Göl Önü, Cenez Taşı, Çuhluğun Ora, Dararman, Dip Bağlar, Köy Bağı, Değirmen Başı, Hızar, Geçülü, Kız Kayası, Adıtepe, Kızma Sağari, İnce İmam, Söğütçe, Alaca, Kirsin, Siyratun, Taşın Dibi, Molla Osman, Meşeli Çukur, Karataş, Göz Deresi, Anduz, Yokarı Ağıl, Uzun Tarla, Bayır Tarla, Deve Boynu, Karamaşat, Suyun Arası, Serpin, Taşlı Tarla, Göller, Kırmanın Boynu, Sökü, Kocaçam, Kayranca, Çepel, Sarıpayra, Cevizlik (Coğözlük), Yukarı Yayla, Cinara.
Teşekkür
Yazıyı hazırlarken kelimeleri hatırlamama yardımcı olan aile üyelerime ve akrabalarıma teşekkürü bir borç bilir, Yıkılganca201: Yıkılganca Deyişler yazısında tekrar görüşmeyi dilerim. Ha bir de kuçüklerimin gozlerinden, boyüklerimin ellerinden öperim.
19 yorum
Harika bir yazı olmuş 🙂
Yıkılganca Deyimler-Atasözleri yazısını büyük bir merakla bekliyorum. Sen hep yaz biz okuyalım 🙂
🙂
Çok güzel bir yazı zevkle okudum kendimi köyümde hissettim canım kardeşim kalemine(klavyene) sağlık
Bölge isimleri olarak boklu yokuş;kızmasager,çamısager,pamuklu kaya,söngütlü çorak,kale,körgöleç,diyede ekleyebilirsiniz
Bazilarina gercekten cok sasirdim gercekten guzel bir yazi olmus 😄
Bir sonraki muhteşem yazını merakla bekliyoruz
Köyümüz ile ilgili yazılabilecek Deyimler- Atasözleri yazısı ancak bu kadar güzel kaleme alınabilirdi. 🙂 Yazını büyük bir zevk ve heyecanla okudum. Eline, emeğine sağlık ablacım gerçekten muhteşem olmuş 👏 🙂
Yıkılgan rulez 🖖🏻
Eşimle birlikte büyük bir keyifle okuduk. Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. Köyümüzü ve yöremiz dilini tam anlamıyla yansıtmışsın.👏👏 (İslak gilaan olmuş.) 😄😄
Çok güzel olmuş ellerine sağlık abla tüm yıkılganlı olarak seninle gurur duyuyoruz
Amasyalı ve “YIKILGANLI olmak bir ayriçiyettır 🙂okurken kendimi köyde gibi hissettim keşke orda olsam dedim . Eline ,emeğine sağlık ablacım gerçekten mühteşem bir şekilde kaleme almışsın .
Bende akşamın bu saatinde hic usenmeden bende büyük bir zevkle okudum eline ve emeğine sağlık, ha bu arada bağlar isminde bizim dararmanı yazmayı unutmuşsun, neyse buaden yeter heri:) tekrar teşekkürler,..
Yorumlarınız beni çok mutlu etti teşekkür ederim 🙂 hatırlattığınız kelimeleri ekleyerek yazıyı güncelleyeceğim.
Eline emeğine sağlık.
Bek ıslak olmuş.zıbın ve göynek ekleyebilirsiniz.
Anca bu kadar güzel anlatılabilirdi 👏
Muhteşem bir yazı emeğine sağlık, kültürümüze katkından dolayı ayrıca teşekkür ederim cinara, yokarıyayla, cöğüzlüğüde ekleyebilirsin, sığırtmaçla, çekem yer değiştirebilir mi
Y – 28 / I – 11 / K – 14 / I – 11 / L – 15 / G – 8 / A – 1 / N – 17 toplayınca 105 yapıyor. Bu sayı size bir şey ifade etmedi galiba. Şimdi bu sayıya Amasyanın plaka kodunu ekleyelim – 5, etti mi 110. Yine uyanamadınız tabii. Şimdi de uçsuz kalemin şeklini düşünün. Evet, 1! Ne oldu? 111. Bu sayıyı unutmayın. Bu sitedeki kategori sayısına bakalım: evet – 5. Yıkılganca sözlük yazısı hiçbirine uymuyor. O zaman 1 de o olsun; toplayalım 6. Şimdi sıkı durun: 111 x 6 Oman Yoreppi! 666 yapar! illuminati