Hamilelik ve Doğum Eğitimi Üzerine

Hamilelik ve anne olma, kadınların yaşamında en derin etkilere sahip olaylardan biri. Birçok anne, yaşamını anne olmadan öncesi ve sonrası diye ayırdığını söylüyor. Bu durum benim için de geçerli. Öyle ki, anlatacak kelimeleri bulmakta oldukça zorlanıyorum şu anda.

Böylesine yoğun duyguların atfedildiği dönemler ve yaşantılar hem annenin psikolojisi hem de dünyaya gelen bebeğin psikolojisi ve gelecekteki yaşantıları için büyük önem arz ediyor. Durum böyleyken -bana göre- bu dönemler yalnızca fiziksel sağlık açısından değil, psikolojik sağlık açısından önemli. Hamilelik, doğum, lohusalık gibi durumlar söz konusu olduğunda fizyoloji ve psikolojinin birbiri ile etkileşimi göz ardı edilemez diye düşünüyorum. Hamilelik ve doğum eğitimi almak gerekli midir? Evet, gereklidir. Peki neden?

Bildiğin şeyden korkmazsın.

Gerek hamilelikle gerekse doğumla ve lohusalıkla ilgili bilgi kirliliğinden hepimiz nasibimizi almış durumdayız. Neredeyse hiçbirimiz bu konularda nötr bir bakış açısına sahip değiliz. Hatta maalesef genellikle bu dönemlere, özellikle de doğum olayına olumsuz duygu ve düşünceler, en çok da korku duygusu atfedilmekte. Çevredeki anne olan ya da olmayan kadınların anlattıkları, internet ortamında karşılaşılan yalan-yanlış bilgiler, televizyonda gösterilen kurgusal ve gerçeği çarpıtan doğum sahneleri derken anne adaylarının zihni zararlı düşünceler ve korkularla doluveriyor. Anne adayları derken sadece hamileleri değil, kız çocuklarını ve genç kızları da kast ediyorum. Durum böyleyken, ne diyeyim, eğitim şart!

İnsan bildiği, tanıdığı şeyden korkmaz. Bilip tanıyınca bakar, tehlike söz konusu değilse içi rahatlar. Tehlike söz konusuysa da önlem alır. Ama sonuç olarak artık korkmaz ve ne yapacağını bilir. Oysa doğumda korku, her şeyi zora sokan tek şeydir. O nedenle hamilelik, doğum ve lohusalıkla ilgili doğru bilgileri öğrenmek ve yanlış bilgilerden kurtulmakla kendinize büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.

Her hamilelik ve her doğum kendine özgüdür.

Her kadının hamileliği ve doğumu farklı ve kendine özgüdür. Bu, kadınların fizyoloji ve psikolojilerinin farklı olmasından ileri gelir. Ancak aynı kadının farklı hamilelik ve doğumları da birbirinden çok farklı olabiliyor. İlk hamileliği çok rahat geçip ikincisinde rahatsızlıklar yaşayan, ilk çocuğunu emziremeyip ikinciyi yıllarca emziren, ilkinde sezaryenle doğum yapmasına rağmen ikincide vajinal doğum yapan annelerle siz de karşılaşmışsınızdır. Durum böyleyken çevrenizdeki annelerden duyduğunuz hamilelik ve doğum hikâyelerini bir kenara bırakın, sizinki çok farklı olacak. Daha önce hamilelik yaşamış ve doğum yapmış kadınlar da bir sonrakinin bambaşka bir deneyim olacağını bilmeli. Bu nedenle hamilelik ve doğum eğitimi tüm hamileler için gerekli.

Gebelik psikolojisi

Öncelikle bu konuda uzman olmadığımı belirterek devam etmek istiyorum. Sağlıkla ilgili her durumda olduğu gibi hamilelik, doğum ve lohusalıkta da fizyoloji ve psikolojinin iç içe olduğunu vurgulamıştım. Gebelikte kadınların vücudunda türlü değişimler gerçekleşiyor, bunların çoğu da hormonlarla alakalı. Hal böyle olunca gebelik fizyolojisi gebenin psikolojisini doğrudan etkiliyor. Hormonların etkisiyle sık duygu değişimleri, bunların getirdiği yorgunluk, duygusal hassasiyet gibi değişimler yaşanmakta. Ayrıca beden görünümünde yaşanan değişime uyum ve gebeliğin getirdiği bulantı, uyku, halsizlik, ağrı gibi durumlarla baş etme de gebelik psikolojisi kapsamında değerlendirilebilir.

Fizyolojik değişimlerin etkisi kadar gebenin kendi sosyal ve psikolojik yaşantıları da etkisi var. Gebe kadının geleceğe dair olumlu ve olumsuz beklentileri; çevresinden aldığı sosyal destek; daha önce gebeliğe dair duyduğu, tanık olduğu ve bizzat deneyimlediği durumlar; hamilelik ve doğuma dair korkuları, taşıdığı kaygılar gibi birçok etmen söz konusu. Hamilelikteki psikolojik durum doğumu, hamilelik ve doğumdaki psikolojik durum da lohusalığı doğrudan etkiliyor. Olumsuz psikolojik yaşantılar doğumu zorlaştırabiliyor. Lohusalık döneminde anneliği benimseme noktasında etkisi olabiliyor. Lohusa kadının psikolojisi, anne-bebek bağlanmasını ve kendisini annesinin bir uzantısı olarak algılayan bebeği de doğrudan etkiliyor.  Az zamanda yaşanan bu değişimlere uyum sağlama ve bu süreçleri yönetmede eğitim almanın önemi yadsınamaz diye düşünüyorum. Yanlış bilinenler düzeltildiğinde, hamilelik ve doğuma dair bilgilenme sağlandığında gebenin kendisinden kaynaklanan olumsuz yaşantıların en aza indirileceğine inanıyorum. Ancak eğitim yeterli olmuyorsa ve gerekiyorsa doğum psikoloğundan yardım alınmalı.

Doğumu kolaylaştıran yöntemler öğrenebilirsiniz.

Doğumunuzu daha rahat geçirebilmeniz için hamilelikte yatırım yapmalısınız. Bunun için bazı yöntemler var. Nefes ve beden egzersizleri, faydalı besinler ve doğum sırasında yapılacak egzersizler bu yöntemlerden bazıları. Hem hamileliği daha rahat geçirmek hem de doğumu kolaylaştırmak adına hamilelik ve doğum eğitimi faydalı olacaktır. Hamilelik sürecince nasıl bir yaşam tarzına sahip olmalıyım, hamilelikte neler yapmalıyım veya yapmamalıyım, doğum esnasında neler yapmalıyım gibi soruların cevabını bulabilirsiniz.

Hamilelik ve doğum eğitimler neleri kapsıyor?

Hamilelik ve doğum eğitimi aldığınızda öncelikle doğum hakkında doğru ve ayrıntılı biçimde bilgiye sahip olursunuz. Doğum nasıl başlar ve devam eder, doğumun başladığı nasıl anlaşılır, ne zaman hastaneye gidilmeli, doğumda anneye ve bebeğe yapılan müdahaleler nasıldır gibi soruların cevabını bilirsiniz. Bunun yanında yukarıda da bahsettiğim gibi hamilelik ve doğumu kolaylaştırmak için nefes, gevşeme, beden egzersizleri gibi egzersizleri öğrenirsiniz. Doğumu kolaylaştırmak için yapılması gerekenler konusunda bilgi sahibi olursunuz. Hamileliği ve doğumu zorlaştıran, zarar veren, yapılmaması gereken şeyleri öğrenebilirsiniz. Ayrıca lohusalık ve yenidoğan bakımı konusunda da bilgilenirsiniz. En önemlisi de merak ettiğiniz şeyler bir uzmandan doğru biçimde öğrenebilirsiniz.

Baba adayları da hamilelik ve doğum eğitimi almalı mıdır?

Şimdiye kadar hamilelik ve doğumun kadın yüzünü anlattım, ancak baba adayları için de bunlar kendilerini oldukça derinden etkileyen durumlar. Babalığa hazırlanma, gebe partnerine destek olma, partneriyle aralarındaki bağı kuvvetlendirme adına baba adaylarının hamilelik ve doğum eğitimi alması gerekli diye düşünüyorum. Her ne kadar bütün olay kadının bedeninde olup bitiyormuş ve her şey yalnızca gebeyi ilgilendiriyormuş gibi görünse de, baba adayları da süreçten en az anneler kadar etkileniyor; hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Eşiyle beraber kilo alan, mide bulantıları yaşayan baba adaylarını belki duymuşsunuzdur. Doğum olayını yalnızca kadının gerçekleştirdiği bir olay olarak değil, babanın da üstlendiği bir olay görüyorum. Üstelik bu süreçlere dair erkeklerin bilgisi ya oldukça az ya da çarpık biçimde. Hamilelik ve doğum eğitimleri baba adayları için de çok faydalı olacaktır.

Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) eğitimle mümkün.

SSVD artık ütopik görülmüyor ve gittikçe yaygınlaşıyor. Normal doğumun anne ve bebek üzerindeki olumlu etkilerinin anlaşılmasının bundaki payı büyük. Bununla beraber SSVD zorlu bir süreci ve ciddi bir hazırlığı beraberinde getiriyor. SSVD yapmak isteyen bir anne adayının doğru doktoru bulması ve bu konuda eğitim alması şart denebilir.

Hamilelik ve doğum eğitimini nereden aldım?

Ben hamilelik sürecinde eğitimi İstanbul Doğum Akademisi’nden aldım. İstanbul Doğum Akademisi “keşkesiz doğumlar” için çeşitli faaliyetler yürütüyor ve bence eğitim oldukça iyi. Bunun dışında hastanelerde ebelerce ücretsiz eğitim veriliyor. Başka kaynaklar için doktorunuzdan tavsiye isteyebilirsiniz.

Bunlara da göz atın

2 yorum

  1. Harika olmuş kalemine sağlık. İhtiyacı olanlar için gayet faydalı bilgiler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir