Yıkılganca201: Yıkılganca Deyişler

Yıkılganca yazı dizisinin ilki olan Yıkılganca101: Yıkılganca Sözlük yazısında Amasya’da yer alan köyüm Yıkılgan’a ait, bazıları civar bölgelerde de kullanılan kelimeleri derlemiştim. Bu yazıda ise Yıkılganca deyişler konusundan bahsetmek istiyorum. “Yıkılganca deyim derken?” Kulağa absürd mü geliyor? Öyleyse dinleyin.

Köyümüz insanının çok tatlı bir huyu var. Bir kişi bir durum veya olay karşısında dikkat çeken bir söz kullandığında zamanla bu söz benzer durum ve olaylar karşısında tüm köylü tarafından kullanılmaya başlar. Üstelik bazen referans vererek, yani sözün ilk sahibini anarak! Sıralayacağım deyişleri okuduğunuzda demek istediğimi anlayacaksınız.

Anlatırken birkaç şahsı lakabıyla anacağım. Bilenler bilir, taşrada lakap soyaddan bile daha geçerlidir. Bizim köyde de bir hayli yaygın. Çok ilginç lakaplar duyabilirsiniz, Gobül, Tımtım, Atatürk, Temi Çavuş, Codur, Üçkulak, Maykıl gibi. Üstelik bazı lakaplar bir olay sonrasında ortaya çıkmış. Okulda başı ağrıyan birine ilaç veren Hafize’ye Laz öğretmeni “Toktur mu oldin sen?” deyince kızın adı Doktor Hafize kalmış. Hafize derseniz kim olduğunu anlamazlar ama Toktur Havse deyince herkes tanır. Beni tanımayanlara kendimi “Kara Memedin kızıyım.” diye tanıtırım.

“Daha saat üç heri.”

Gece toplanmış kağıt oynayan beyler vakit geç olunca artık dağılalım demişler. Henüz oynamaya doymayan “Polis” lakaplı Dursun “Daha saat üç heri!” diye tepki göstermiş. Aslında geç olan ancak daha da uzatmak istenilen durumlarda Yıkılgan’da “Daha saat üç heri demiş Polis.” denir. Diyelim ki misafir geldi ve epey oturdu, artık kalkmak istiyor. Siz de daha fazla oturmasını istiyorsunuz ama bir yandan da saatin geç olduğunu biliyorsunuz. Hemen yapıştırın: “Daha saat üç heri demiş Polis.”

“Uulaa!”

Rahmetli Nazmiye’nin bir zorluktan kurtulup rahata erme esnasında kullandığı bu ünlem ifadesi benzer durumlarda kullanılır Yıkılgan’da. Diyelim ki yedinci kata merdivenle çıkıyorsunuz ve çok yoruldunuz, son basamağı da çıktıktan sonra “Uulaa demiş Nazmiye.” diyebilirsiniz.

“Atmış beş miii?!”

Una zam gelmiş ve bir çuval un 65 lira olmuş. Geçim zor, imkanlar kısıtlı, bir kuruş bile çok değerli. Haliyle rahmetli Cemal bir çuval unun 65 lira olduğunu duyunca heyecanlı bir tonla “Atmış beş miiii? Anaaam! Hep ölürük acımızdan (ölürüz açlıktan).” diye tepki göstermiş. Bir şeyin fiyatı yüksek gelince Yıkılgan’da “Atmış beş miii demiş Cemal Dayı.” diyerek tepki gösterilir.

“İyi valla Memet Dayı!”

Rahmetli Memet yaşlılıktan ve rahatsızlığından dolayı farkında olmadan birkaç kez art arda yellenince biri dayanamayıp “İyi valla Memet Dayı!” diye tepki göstermiş. Şimdi birisi aşırı bir davranışta bulunduğunda” İyi valla Memet Dayı!” diyerek tepki gösterilir.

“Sahat sahaaat…”

Rahmetli bir amcanın bir kol saati varmış ancak saati okumayı tam bilmiyormuş. Bunu bilen arkadaşları mahsustan saati sorarlarmış. O da koluna bakarak uzun uzun “Sahat sahaaaat…” dermiş. Yıkılgan’da birisi size saati sorduğunda kolunuza bakarak “Sahat sahaaaaat…” diye espri yapabilirsiniz.

“Bunlar hep kırar istikanları.”

İstikan çay bardağı demek. Eskiden cam bardaklar daha kıymetliydi, kolayca bulunamıyordu. Rahmetli bir dede torunları bir hata yaptığında endişelenerek “Vıyyyhh bunlar hep kırar istikanları.” dermiş. Birinin beceriksizliğine dikkat çekmek isterseniz bu sözü kullanabilirsiniz.

“Haydi hoca!”

Sabahın erken saatlerinden akşama kadar yoğun bir tempoyla kiraz toplanan kiraz mevsiminde öğle ezanında yemek ve namaz molası verilir, biraz da dinlenilmiş olur. Molayı sabırsızlıkla bekleyen Tavukçu lakaplı Recep eniştem yoruldukça “Haydi hoca!” derdi. Şimdi biz de sabırsızlıkla bir şeyin gerçekleşmesini beklediğimizde “Haydi hoca!” deriz.

“Çoğür Necati!”

Yıkılgan’ın virajlı ve yokuşlu yollarında tırtır kullanan Necati’ye yanındakiler her bir manevrada heyecanla “direksiyonu çevir” anlamında “Çoğür Necati!” diyorlarmış. Şimdilerde zorlu yollarda seyahat ederken bu olaya atıfta bulunarak “Çoğür Necati!” denir. Ya da birine iş tarif ederken, mesela masaya ters konmuş bir şeyi düzeltmesini isterken “Çoğür Necati!” diyebilirsiniz.

“Vıyh! Sen miydin Cemal Dayı.”

Vaktiyle bir kız buluşma yerinde nişanlısını beklerken birden karşısında Cemal Dayı’yı görünce sıçrayıp “Vıyh! Sen miydin Cemal Dayı.” deyivermiş. Şimdilerde karşısında beklemediği birini veya bir şeyi bulan kişi bu sözü kullanır.

“Ayı muu… Kurt muu… Emmim mii…”

Bahçesinde uzaktan bi karartı görüp ne olduğuna emin olamayan Hafize “Bizim tarlada bi garaltu var emme ayı muu, kurt muu, emmim mii… bilemiyom.” demiş. Ne olduğuna emin olunamayan durumlar karşısında bu söz kullanılır.

Bir de anonim olan deyişler var. Onlara da değinmek istiyorum.

“Deli çaanın davarı gibi geziyon.”

Deli çaa (çağa, çocuk) lakaplı biri davarını salıyormuş, koyunlar keçiler kendi kendilerine yayılıyorlarmış. Hiç bakmıyormuş. Başıboş kişilere “Deli çaanın davarı gibi geziyon.” denir.

“Kötü bayırdan yuvarlasan incinmeden iniyo aşağıya.”

Çok sert şeyler, özellikle de çiğnemesi zor yiyecekler için köydeki dik bir yokuş kast edilerek “Kötü bayırdan yuvarlasan incinmeden iniyo aşağıya.” denir. Yiyecek o kadar sert ki parçalanmaz, anlamında.

“İdrisin öğüttüğünü yiyon daha.”

Henüz kendi ayakları üzerinde durmayan, ailesinin yanında barınan kişiler ahkam kestiğinde; “Sen daha hazırı yiyorsun, kendin üretmiyorsun.” anlamında “İdris’in öğüttüğünü yiyon.” derler Yıkılgan’da. İdris ise geçmişte bir değirmencidir.

Bonus: “Çaaya iş inan peşine var.”

Küçüklüğümde bana verilen bir işi yarım bıraktığımda annemden bu sözü duyardım. Bir de hızlı söylerdi: “Çayaişinanpeşinevar.” Büyüyünce anladım ki “Çaaya (çocuğa) bir işi emanet edersen önünde sonunda gidip kendin halletmek zorunda kalırsın.” demek istiyormuş.

Bahsettiğim deyişlerin bazıları kullandıklarım, bazıları da annemden ve akrabalarımdan öğrendiklerim, kim bilir bilmediğim nice deyişler vardır. Köyümüze has deyişlerin olmasını çok hoş buluyorum ve bunları tarihe not düşmek istedim. Çok kapsamlı bir araştırma yapmadım, köyün yaşlılarıyla röportaj yapılarak Yıkılgan ağzıyla ilgili bilimsel bir çalışma gerçekleştirilebileceği düşüncesindeyim. Kim bilir, belki bir gün böyle bir çalışmaya imza atarım.

Bu arada, Yıkılganca deyişlerden eklemek istediklerinizi yoruma yazarsanız yazıyı güncellemekten zevk duyarım. 

Bunlara da göz atın

4 yorum

  1. “Hay babam demiş Refık dayı!”
    Bir işin yanlış yapılmasından kaynaklı, o işin doğrusunun nasıl yapıldığını anlatarak karşı tarafı bilgilendirmektir. Sonunda da “Hay babam demiş Refık dayı!” diyerek pekiştirilir. 🙂

    “İdare et demiş Konez!” Bunun hikayesini bilmiyorum. 🙂 (Konez lakap tır. Örneğin: Konezin İbrahim)

    Şuan için aklıma gelenler bunlar. 🙂

    1. Yorumunu okuyunca yazdığın deyimlerin ilkini hatırladım, ikincisini de öğrenmiş oldum. Katkılarından dolayı teşekkür ederim, en kısa zamanda güncelleme yapacağım 🙂

  2. Şuan tebessüm ediyoruz belki ama…eskiden o kadar yoksulluk, fakirlik,varmışki;bizim şuan 1 günde harcadığımız parayı belki 1 haftada belki 15 günde harcarlarmış…o zamanki şartlar güzellikler temiz kalpler güzelmiş…iletişim aracları yokmuski gece 3 kadar kağıt oynuyorlarmış 😉

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir